(MALATYA) – İsrail ile İran ortasındaki savaş altıncı gününe girerken, Malatya’nın Akçadağ ilçesine bağlı Kürecik Mahallesi’nde bulunan NATO radar üssü bir sefer daha tartışmaların odağına yerleşti. Bölge sakini Ali Çolak, “Yarın İran buraya bir füze gönderdiği vakit, birinci gidecek olan biz olacağız. Burada bir ziyan göreceğimiz mutlaktır. Huzursuz yaşıyoruz” dedi.
İsrail’e füze ikaz bilgileri sağladığı sav edilen radarın varlığı, bölge halkında telaşa yol açıyor. ANKA Haber Ajansı, üsse mesken sahipliği yapan Kürecik’te mikrofonunu yurttaşlara uzattı.
Emekli öğretmen Haydar Eryılmaz, radarın kendilerine karı değil, ziyanı olduğunu tabir etti. Radarı istemediklerini, protestolar düzenlediklerini anlatan Eryılmaz, “Bilerek buraya yaptılar. Erhaç tarafına yapacaklardı, Amerika da buraya istemedi. Ama bizimkiler burayı tercih ettiler, burayı verdiler. Bizim başımıza bela ettiler” dedi.
“Savaşlar hiçbir halka fayda getirmez”
Yılın yarısını Almanya’da, yarısını ise Türkiye’de geçiren Hüseyin Polat, “Savaş oluyor, biz burada titriyoruz. Savaşlar hiçbir halka fayda getirmez. Ben Almanya’da kaldım, 57 sene. Almanya’da daha savaşın acılarını çekenler var” diye konuştu. Can, radar üssünün İran tarafından vurulabilecek olmasından rahatsızlığını lisana getirdi.
Kürecik sakinlerinden Ahmet Polat ise şunları söyledi:
“Bizi dinleyen olmadı. Karşı çıktığımızda onlar da bize karşı çıktı. Devlet ‘Bunlar anarşisttir. Bunlar devlete karşı geliyorlar’ dedi. Artık ne oldu? Biz 50 sene evvel dedik, artık de diyoruz, kapatılması lazım. Zati İsrail’e yardım için, İsrail’i İran’dan korumak için kurulmadı mı? Biz bunun için karşı geldik”
Olası bir akından huzursuz olduklarını belirten Ahmet Polat, “Oraya vurulan bir bomba buraya etki etmeyecek mi? Ortamızda kaç metre var? Kilometre değil, metre var. O denli değil mi? Hepimiz ziyan görürüz” diye konuştu.
“Uykularımız kaçıyor”
Radar üssünün 1964’te kurulduğunu, 1990’lı yıllarda kapatıldığını 2010’lı yıllarda tekrar faaliyete geçirildiğini anlatan Mustafa Mercan ise şunları kaydetti:
“O gün çok gayret sarf ettik, büyük yansılar gösterdik fakat aldırış eden olmadı. Yardımcı olan da olmadı, bizim yöre halkının dışında. Her vakit rahatsızız, her hususta rahatsızız. Yarın o denli bir çatışma olduğunda en risk altında olan bölgelerden biridir. Türk hükümetinin burayı kapatması, İncirlik’i, burayı kapatması, Türkiye’yi risk altına sokmaması lazım. İran bizim komşumuz. İsrail’in işi gücü savaş. Bundan tedirginiz. Yani bunun ülkemize sıçramasında da büyük ihtimal var. O denli görünüyor.”
Savaşla birlikte telefonların da sağlıklı çalışmadığını, kendilerinin huzursuz olduğunu belirten Mercan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tedirginlik var. Buranın vurulmayacağı ne malum? Dağın gerisi, önü, etrafı büsbütün köylerle, beşerlerle dolu. Ziyan göreceği muhakkaktır. Herkes tarafından bilinmesi lazım. Bir haftadır telefonlarda da düşünce var. Biz de bu türlü uykularımız kaçıyor, inanın ki.”
Ali Çolak ise şunları söyledi:
“Biz buna karşı çıktığımızda herkes ‘Bu uygun’ diyordu. ‘Eğer ki yetkililer bu işe okey vermişlerse, bu düzgündür, ziyan vermez’ dediler. Artık ise birebir beşerler ‘Bu ziyan veriyor, bu bize tuzak kuruyor’ diyorlar. Yalnız bu daha evvel de düşünülmeliydi. Düşünülmemiş, şimdilik de burada çıkarma bahtımız da yok. Ne kadar da biz buna karşı çıkmış olsak, merkezdekiler karar verir. Bu nitekim de ziyanlıdır elbette. Yarın İran buraya bir füze gönderdiği vakit, birinci gidecek olan biz olacağız. Burada bir ziyan göreceğimiz nihaidir. Huzursuz yaşıyoruz elbette.”
Kaynak: Haberler.com
