Kovid-19 kısıtlamaları periyodunda İngiltere’de Sıhhat Bakanlığı yapan Matt Hancock, kısıtlamalar ve salgın uygulamalarıyla ilgili WhatsApp iletilerinin, paylaştığı gazeteci tarafından basına verilmesini eleştirerek, “Çok büyük bir ihanet ve inancı suiistimal.” dedi.
Hancock’un salgın periyodunda kısıtlama kararlarını vaktinde almaması ve kısıtlamaların uzun olmasıyla ilgili tartışmalar, birlikte “Pandemi Günlüğü” kitabı hazırlığını yaptığı gazeteci Isabel Oakeshott’la paylaştığı WhatsApp bildirilerinin medyaya sızdırılması üzerine başladı.
Oakeshott, yaklaşık 100 bin bildirisi İngiltere’nin The Telegraph gazetesine sızdırdı.
Hancock, bildirilerin basına sızdırılmasına reaksiyon göstererek, “Çok büyük bir ihanet ve itimadı suiistimal.” açıklaması yaptı.
Salgınla uğraş için ağır biçimde çalışan bireylerin haberlerden duyduğu rahatsızlık nedeniyle özür dileyen Hancock, “Isabel’in palavra tezleriyle ilgili daha öbür açıklama yapmayacağım. Bu tezlere daha uygun bir yerde, soruşturmada karşılık vereceğim. Böylelikle salgında ne olduğu ve neden olduğuna dair tam ve objektif bir anlayışa dayalı olarak tüm dersleri hakikat bir halde alabiliriz.” tabirlerini kullandı.
Hancock, The Telegraph’ın yayımladığı birtakım bildirileri ise “manipüle edildiği” argümanıyla reddetti.
Bu açıklamaları BBC’ye kıymetlendiren Oakeshott ise toplumun faydasına hareket ettiğini belirterek, “Milyonlarca insan, hepimiz birçok vakit siyasi nedenlerle, zayıf delillere dayanan tekrar tekrar kapatmalardan çok olumsuz etkilendik.” diye konuştu.
Milletvekilinin çocuğuna özel test gönderdi
Oakeshott’un, birlikte hazırladıkları kitap kapsamında Hancock’tan aldığı WhatsApp görüşme dökümlerini basına sızdırması üzerine o periyotta Hancock’un aldığı kararlar ülkede yine sorgulanmaya başlamıştı.
The Telegraph’ın yayımladığı bildirilerde Hancock’un başdanışmanı Chris Whitty’nin yaşlı bakımevlerine ziyarete gelenlere test yapılması talebini reddettiği ve sırf hastaneden gelenlere test yapılmasını istediği görülüyor.
İki Kovid-19 dalgasında Galler ve İngiltere’de bakımevindeki 30 bin kişinin hayatını kaybettiği aktarılan haberde Hancock, Whitty’nin talebini ise “suyu bulandıracağı” gerekçesiyle reddediyor.
Hancock, teze nazaran 8 Nisan 2020’de semptomları olup olmadığına bakılmaksızın tüm bakımevi çalışanları, ziyaretçileri ve sakinlerinin test olması kararını desteklerken, bu karardan 14 Nisan’da vazgeçti.
Bakımevlerindeki herkese test yapma uygulamasına ise birebir yılın temmuz ayında karar veriliyor.
Bir diğer bildiride ise Hancock’un Kovid-19 testi zahmeti yaşanan periyotta milletvekili Jacob Rees-Mogg’un meskenine çocuğu için özel olarak test kiti gönderip akabinde da kitin laboratuvara götürülmesine aracılık ettiği görülüyor.
Kaynak: Son Dakika
