Anoreksiya teşhisiyle vefat kalım savaşı veren Nihal Candan‘ın hasta yatağında çekilen imgelerinin toplumsal medyada paylaşılması, medya etiklerini bir defa daha gündeme getirdi. Kelam konusu imgeleri servis eden ismin modacı Pınar Kerimoğlu olması ise kamuoyunda büyük reaksiyon topladı. Haberler.com ekranlarında yayınlanan Magazin Mazeret programında bahse ait sert değerlendirmelerde bulunuldu. Programın sunucuları Gökay Kalaycıoğlu ve Hakan Solaker, yaşamsal bir rahatsızlıkla uğraş eden Nihal Candan üzerinden toplumsal medya etkileşimi sağlanmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“ETKİLEŞİM KASMAK İÇİN GÖSTERİ YAPIYOR”
Programda en çok reaksiyon çeken olaylardan biri, Nihal Candan’ın yatağında yattığı sırada ağzına kuşkonmaz sokulduğu anların görüntü kaydıyla toplumsal medyada paylaşılması oldu. Manzaraların Kerimoğlu tarafından servis edildiği öne sürülürken, “Bu manzaralar etkileşim kasmak uğruna yapılan bir şovdur” değerlendirmesi yapıldı. Haberler.com ekranlarında yayınlanan Magazin Mazeret programının sunucusu Gökay Kalaycıoğlu, kelam konusu paylaşımlara canlı yayında sert tabirlerle karşı çıktı.
“BİR BAYANIN ÇIĞLIKLARINI PAYLAŞMAK NE DEMEK?”
Kalaycıoğlu, “Ölüm döşeğinde olan bir bayanın çığlık seslerini toplumsal medyadan paylaşmak ne demek ya?” diyerek yansısını lisana getirdi. Reaksiyonlar bununla da sonlu kalmadı. Sunucu, modacı Pınar Kerimoğlu’nun hastane odasına girerek hasta yatağındaki Nihal Candan’ın yanına uzandığını ve ağzına kuşkonmaz soktuğu manzaraların etik dışı olduğunu belirtti. “Bu imajları yalnızca toplumsal medya etkileşimi almak için paylaşıyorsun. Bu türlü bir şey olabilir mi? Bu, habercilikle, insanlıkla, annelikle bağdaşmaz” kelamlarıyla devam eden Kalaycıoğlu, olayın sadece bir içerik değil, insan onurunu zedeleyen bir davranış olduğunu vurguladı.
“SEN GAZETECİ DEĞİLSİN, HABERCİLİĞİN YÜZ KARASISIN”
Kalaycıoğlu, Pınar Kerimoğlu’nun gazeteci olmadığını belirterek şu tabirleri kullandı: “Sen gazeteci değilsin, programcı değilsin. Bu mesleğin içinde olsan olsan lakin yüz karası olursun. İnsanların acısını gösteri materyali yapmak mesleğe ihanet etmektir.” Sunucu ayrıyeten, Candan ailesinin yıllardır şiddetli bir imtihandan geçtiğini ve bu türlü bir devirde yapılan bu davranışın asla kabul edilemez olduğunu tabir etti.
“AİLE SENİ ARAMIŞ, SEN BU ACIYI FIRSATA ÇEVİRMİŞSİN”
Gökay Kalaycıoğlu, olayın art planında daha da çarpıcı ayrıntılara değinerek, “Araştırdım, ailenin seni aradığını ve çekim yapmanı istediğini biliyorum. Lakin sen bunu bir fırsata çevirdin. Bu, mesleksel değil şahsî bir şov” dedi. Öte yandan Kalaycıoğlu, kesimde her gün birçok içerik ve teklif geldiğini fakat her davete koşmadıklarını, etik hudutlar dahilinde hareket ettiklerini belirterek Kerimoğlu’na yönelik tenkitlerini sürdürdü.
“HASTA MAHREMİYETİ VE İNSANİ SORUMLULUK YOK SAYILDI”
Gökay Kalaycıoğlu’nun tenkitlerine takviye veren gazeteci Hakan Solaker ise tartışmanın bir öbür boyutuna dikkat çekti. Solaker, hasta mahremiyetinin açıkça ihlal edildiğini belirterek, bu imgelerin nasıl çekilip toplumsal medyada paylaşıldığını ve hastane idaresinin buna nasıl müsaade verdiğinin kesinlikle sorgulanması gerektiğini vurguladı. Bir bayanın ömürle gayret ettiği bir süreçte bu derece teşhir edilmesinin, sırf etik değil, hukuksal açıdan da önemli ihlaller içerdiğine dikkat çekti.
SOSYAL MEDYA TEPKİLİ
Mesleki alanda istediği başarıyı elde edemeyen Kerimoğlu’nun, bu eksikliği toplumsal medya fenomenliğiyle telafi etmeye çalıştığı yorumları yapıldı. Bilhassa son devirde dikkat çekmek ismine attığı adımların, profesyonel yetersizliklerin popülerlik arayışıyla örtülmeye çalışıldığı tenkitlerini beraberinde getirdiği belirtildi.
Kaynak: Haberler.com
