Hayatı tek başına omuzlayan bayanları topluma kazandırmak maksadıyla Memorial Sıhhat Kümesi, ‘Kadınlar Omuz Omuza’ projesini hayata geçirilmişti. İş ve sanat dünyasından 30 ünlü ismin de takviye verdiği ve bugüne kadar 50’den fazla bayanın istihdam edildiği toplumsal sorumluluk projesi, 7 Mart’ta 1’inci yılını tamamladı. Kahramanmaraş merkezli sarsıntı sonrası, proje kapsamında 3 haftada 17 bayan depremzedeye de iş imkanı sunuldu. ‘Kadınlar Omuz Omuza Proje Hikayeleri’ söyleşisinin de gerçekleştirildiği aktiflikte hayata yine tutunmaya çalışan 2 depremzede bayan, yaşadıklarını ve hissettiklerini paylaştı.
Memorial Sıhhat Kümesi; bayanların iş gücüne iştirakini ve mesleksel ömürde tutundurulmasını sağlamak, toplumsal yapıyı ekonomik açıdan kalıcı ve sürdürülebilir kılmak emeliyle 1 yıl evvel, ‘Kadınlar Omuz Omuza’ projesini başlatmıştı. Güzel Niyet Derneği’yle bugüne kadar 100’den fazla bayanın ömrüne dokunulan ve 50’den fazla bayana istihdam sağlanan proje kapsamında; Türkiye’yi yasa boğan afetten etkilenen depremzede bayanlar da istihdam edilmeye başlandı. Zelzele sonrası 3 haftada 17 depremzede bayanın da istihdam Türkiye’deki hastane şubelerinde istihdam edildiği proje ile sürdürülebilir gelecek için bayanın toplumdaki aktifliğini artırmak hedefleniyor.
1 yıl evvel yapılan proje lansmanında; sinema, televizyon, müzik ve moda dünyasından birçok ünlü ismin bayana takviye bildirilerinin yer aldığı fotoğrafları ile hayat gayreti içindeyken yolları Memorial ile kesişen akabinde yeni bir yaşama başlayan bayanların fotoğraflarından oluşan stant yer almıştı. Fotoğraflarda sanatkarlar, beyazlara bürünerek saflığı ve yeni bir başlangıcı simgelemişti. 1’inci yılın dolmasıyla Memorial Bahçelievler Hastanesi Konferans Salonunda toplanan istihdam edilmiş bayanlar, ‘Kadınlar Omuz Omuza Proje Öyküleri’nde buluştu. Afetten etkilenen ve proje kapsamında istihdam edilen depremzede bayanların da iştiraki ile gerçekleştirilen söyleşide, bayan gücünün önündeki mahzurların nasıl kaldırıldığı konuşuldu.
“DAHA EVVELDEN DÜŞÜNDÜĞÜN HAZIRLIKLARI SARSINTI ANINDA DÜŞÜNEMİYORSUN”
Depreme Adıyaman’da ailesiyle oturduğu apartmanın 9’uncu katında saat 04.17’de yakalanan 26 yaşındaki Bilge Bozkurt, Adıyaman’da özel bir hastanede yeni doğan bakım hemşiresi olarak çalışıyordu. Zelzele anında yaşadıklarını anlatan Bozkurt, “Adıyaman merkezde ailemle 4 bloklu sitede, 9’uncu katta oturuyordum. Sarsıntı sırasında yüksek bir sarsıntı ve şiddetle uyandık. Çaresizce bağırarak çığlık atarak elimizden geleni değil de o an ne düşünüyorsak onu yaptık. Çok berbattı, kimse birebir şeyleri yaşasın istemem. Daha evvel sarsıntı anında ne yapsak diye daima konuşurduk fakat zelzele anında insan bunu düşünemiyormuş. Bütün bildiklerinizi unutuyorsunuz. Biz 9’uncu kattan inerken asansör boşlukları, duvarlar yıkıldı. Ayağıma molozların, enkazlarının dökülmesi sonucu ayağımda doku zedelenmesi oldu. Bu kıymetli değil. Öbür vakit olsaydı, sarsıntıdan evvel tahminen hastanelik olurdum, yatardım. Ancak zelzelede o kadar can kaybı dururken ben ayağımın ağrısını hissetmedim bile” açıklamasını yaptı.
DEPREMZEDE BOZKURT: TUTULAN IŞIK SAYESİNDE YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
Depremden sonra köye gittiklerini lakin oradaki konuta giremediklerini belirten Bozkurt, “Arabalarda 2 gün boyunca kaldık. Daha sonra Antalya’da bulunan ablam ve kız kardeşimin yanına yerleşme kararı aldık. Ancak Antalya’ya gelirken bir yanımız daima buruktu. Zira Adıyaman’da, memleketimde çocukluğumu, anılarımı, ilimi çok fazla yaşanmışlık bırakarak geldim. Ailem şu an Adıyaman’da. Çadırda kalıyorlar. Burada bize meslek konusunda talih verildi. Memorial biz depremzede bayanlara ışık tuttu. Bu ışık sayesinde yolumuza devam edeceğiz” dedi.
“ADIYAMAN’DAKİLER HEMEN KONTEYNER KENTE YERLEŞTİRİLMELİDİR”
Bozkurt kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Depremzedelere ruhsal takviye lazım. Benim birinci derecede kaybım yok fakat Adıyaman küçük bir kent. Yolda gördüğünüze selam verirseniz, ya ilkokul arkadaşınız çıkar ya bir tanıdık çıkar. Yani yakınımı kaybettim derken ben Adıyaman’ı, memleketimi kaybettim. Ailem orada çadırda kalıyor. Hava koşulları makus. Hepsinin acil bir halde konteyner kente yerleşilmesi lazım. Aşikâr bir vakit sonra hayatımızı devam ettirmek için nakit paraya muhtaçlığımız olacak. Bunlar için geçim kaynağımıza muhtaçlığımız var. Adıyaman’da tarlamız var. Buraların ilaçlanması, randımanı için Adıyaman’da hala ikamet etmek zorundayız. Ben Antalya’da çalışmaya başladım fakat annem, babam, ağabeylerim hala Adıyaman’da. Orası için çalışıyor.”
“AYAKTA KALMAK İÇİN YENİ BİR İŞE BAŞLADIM”
Depreme 2 çocuğuyla İskenderun’da yakalanan Mehtap Duran ise “Depremden evvel İskenderun’da 2 çocuğumla yaşadığım bir hayatım vardı. Orada özel bir hastanede çalışıyordum. Zelzele olduktan sonra Antalya’ya geldik. Artık yeni bir hayata geçtik. Alışmaya çalışıyoruz, yaşamaya çalışıyoruz. Ayakta kalmak için yeni bir işe başladım. Medikal muhasebe işçisiyim. Aslında İskenderun’dan kendi isteğimle ayrıldım. Zira oraya tekrar dönemezdim. Orada şu anda çocuklarla yaşanılabilir bir hayat yok. Çok acı bir bitiş var. Bu tarafta, Antalya’da da benim ve çocuklarım için bilinmeyen bir başlangıç var. Ne yaşadım ve ne hissettiğimi bilmiyorum” halinde konuştu.
Duran kelamlarına şunları ekledi:
“Deprem sonrası nerede, nasıl yaşarım diye düşünürken Antalya’da hastaneleri araştırmaya başladım. Bir gece yarısı çok da dönüş beklemeden bu hastanenin CEO’su Uğur Genç’e sabaha karşı bir ileti attım. “İskenderun’da hastanede çalışıyorum ve zelzeleden dolayı Antalya’ya geldim. Varsa uygun bir departmanda çalışmak istiyorum” diye. 3 saat sonra dönüş sağlandı. Çabucak görüşüldü ve çabucak işe başladım. Elazığ zelzelesinde de Malatya’daydım. Ailemi ziyaret için gitmiştim. Maalesef o sarsıntısı de yaşadık.”
“17 OLAN İSTİHDAM SAYISI, 2 AY İÇİNDE 100’E ÇIKAR”
Memorial Sıhhat Kümesi CEO’su Uğur Genç, “Bugün Bayanlar Omuz Omuza projemizin birinci yılını kutluyoruz. Toplumda yerini edinememiş, eğitimi hudutlu, güç durumda olan bayanlarımızı alıp onları eğitip sıhhat bölümünde bizle birlikte çalışmaları için eğittik. Altı ay boyunca yanlarına eşleştirerek bir badi verdik ve onların bu sisteme adapte olmaları kolaylaştırmaya çalıştık. Şu an 50’den fazla kadınımıza iş imkanı verdik. Onlarla bir yıldır çalışıyoruz. Ünlülerle gerçekleştirdiğimiz stantla de Türkiye’nin dört bir yanına ulaştık. Son 3 haftada 17 depremzede kadınımızı da istihdam ettik. Gelecek 2 ay içinde bu sayının 100 civarına çıkacağını düşünüyorum” dedi.
“RESEPSİYONİST, HEMŞİRE, HOSTES OLABİLİYORLAR”
Memorial Sıhhat Kümesi İnsan Kaynakları Yöneticisi ve Bayanlar Omuz Omuza proje Önderi Hasret Çakar, “Bu projemizde bayanlarımız çoklukla; otelcilik hizmetleri, hasta bakım, paklık vazifelileri, hasta hizmetleri dediğimiz banko elemanları, hostesler, resepsiyonistler olarak, şayet mesleği varsa daha evvel dokunduysa hemşirelik ve ona bağlı misyonlarda yer aldılar, yer alıyorlar. Biz onlara meslek edindiriyoruz. Bu türlü bir yetkinliğimiz var. Bu yetkinliğimizi de bu proje kapsamında hem kullanmak hem de geliştirmek hem de yarara döndürmek istedik. Bayanlarla konuştuğumda çok hoş şeyler duyuyorum. Hatta çok duygusal şeylerden bir tanesi şöyle demişti: ‘Ben birinci sefer çocuklarımla dışarıda bir yemeğe çıkabildim. Birinci defa kendime bakabildim'” biçiminde konuştu.
“PROJE YALNIZCA TÜRKİYE DEĞİL TÜM TÜNYADAKİ BAYANLARIN ÇIĞLIĞIDIR”
Proje imalcisi Zuhal Ceren, “Biz çok uzun müddettir bu şekil projeler gerçekleştiriyoruz. Bu projenin de özelliği daha önce yaptığımız projelerin devamı aslında. Öbür projelerde Türkiye’de çok ses getirdi. Düzgün Niyet Derneği, Memorial Sıhhat Grubu’yla toplumda yalnızca Türkiye’de değil dünya genelinde de bayanların çığlığıdır aslında” dedi.
– İstanbul
Kaynak: Son Dakika
