İsrail’in İran’ın nükleer programının kalbine düzenlediği 300 hava hücumunda Natanz Nükleer Tesisi imha edilirken, İran Genelkurmay Başkanı Mohammad Bagheri ve İhtilal Muhafızları Kumandanı Hüseyin Selami ile İranlı 6 nükleer bilim insanı öldürüldü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İran’a yönelik hücum düzenleyen İsrail’e sert reaksiyon gösterdi.
“ÜLKEMİZİN ETRAFI ATEŞLE ÇEVRİLMEKTEDİR”
Bahçeli’nin açıklamaları şöyle: “Bölgesel ve global istikrarsızlık dalgasının tehlike hudutlarını aşarak yeterlice sertleştiği, bunun da ötesinde insanlığın merhamet ve medeniyet bedeller birikimini vahim seviyede tehdit ettiği görülmektedir. Maalesef barış, huzur ve diyalog beklentileri daima boşa düşürülmektedir. Bu süreçte felaket senaryolarına her gün bir yenisi eklenmektedir. Memleketler arası hukuk devre dışı, memleketler arası kuruluşlar ahlaken ve fiilen tasfiye halindedir. Günahsız ve mazlum toplumlar katliam markajında, hatta soykırım mahzenindedir. Bilhassa ülkemizin etrafı ateşle çevrilmektedir.
Husumet ve huşunet markası, dehşet ve şiddet mahsulü olan İsrail’in açtığı derin yaralar, yaptığı büyük yıkımlar, neden olduğu devasa facialar yalnızca Türkiye ve bölgemiz açısından değil esasen dünyanın tamamı için ağır bir sancıdır.
“TERÖR SALDIRISI İSRAİL’İN KANLI YÜZÜNÜ TEKRAR DEŞİFRE ETMİŞTİR”
Sözde İran’ın nükleer programını vurmak gayesiyle dün gece yarısı icra edilen ‘Yükselen Aslan’ isimli kombine terör saldırısı İsrail’in vandal ve kanlı yüzünü tekrar deşifre etmiştir. Altıncısı önümüzdeki pazar günü Umman’da yapılması planlanan İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereler ağır olarak sürüyorken İsrail’in savaş ve lisanına müracaatı diğer hesapların varlığına delalettir.
Bu kapsamda İran’a ilişkin nükleer tesis ve askeri üslerin yanı sıra sivil amaçlar de zalimce vurulmuş, İran Genelkurmay Başkanı ile Devrim Muhafızları Kumandanı, yanı sıra bilim insanları katledilmiştir. Gazze’de insanlık ve savaş kabahati işleyen, tarihin en trajik soykırımını planlı ve sistematik olarak gerçekleştiren İsrail’in Siyonist ve emperyalist barbarlıkta devamlı çıta yükselttiği bariz formda ortadadır.
“KINAMA BİLDİRİLERİNDEN DAHA FAZLASINI YERİNE GETİRMEK ONUR KONUSUDUR”
Artık günü kurtarmaktan diğer bir şeye yaramayan bıktırıcı mahiyetli cılız ve kısır kınama bildirilerinden çok daha fazlasını etkin ve çok boyutlu yerine getirmek hem global adaletin hem de insanlık onurunun haysiyet ve gurur mevzusudur. İsrail önüne gelene hücum düzenlemekte, sabotaj ve suikast kurgusuyla örtülü operasyonlarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır. Periyodik olarak Filistin, Yemen, Suriye, Irak, Lübnan ve İran’a dünyanın gözü önünde saldıran; ikide bir Türkiye’nin ayağına dolaşan bu alçak cehalet ve cinayet kabahat makinesine karşı askeri, ekonomik ve stratejik önleyici önlemler alınmazsa dünya her ihtimale açık hale gelecektir.
“NİHAİ GAYE TÜRKİYE’DİR”
Bu ihtimalin tezahürü halinde müthiş olayların vasat bulması kaçınılmazdır. Bebekleri öldüren, yardım gemilerinin önünü kesen, Gazze’yi günbegün eritip yutmak için seferberlik içinde hareket eden bir barbarlığa dayanmak ve katlanmak geldiğimiz bu evrede akıl ve ahlak dışılıktır. İsrail Başbakanı’nın Siyonist yayılmacılığın refakatinde, iç siyasette sıkışma yaşamasıyla birlikte yakın vakitte yapılacak seçimlerde koltuğundan inme korkusunu içten içe duyması otokontrolünü ziyadesiyle kaybettirmektedir. Gazze katili Netanyahu derhal atılması gereken bir safradır. Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili spekülasyonu ise farklı emel ve maksatlara hizmet eden sipariş propagandadır. Bu safra birebir vakitte İsrail toplumunu da zehirlemekte, daha berbatı ise global ölçekte Yahudi düşmanlığını körüklemektedir. Gelişmelerin püf noktasında elbette Türkiye vardır.
İsrail’in terörist idaresi ülkemizin görüş menzilini kapatmak, terörsüz Türkiye maksadını baltalamak, bölgemizi karanlığa mahkum etmek için her fırsattan istifade etmenin peşindedir. Birbirine eklemlenerek genişleyip güçlenen kriz ve kaos sarmalında perdelemiş en son amaç Türkiye’dir. Türk milleti Siyonizm’in ve emperyalizmin tertip ve tuzaklarına karşı birdir, beraberdir, taviz ve teslimiyeti düşünülemeyecektir. İran’a yapılan operasyon bir istikametiyle Türkiye’ye verilmiş sinsi bildiridir.
“MİLLİ BİRLİK ŞUURUMUZ DÜŞMANA ENDİŞE EVRAK İTİMAT VERECEKTİR”
Aynı halde Türkiye Yüzyılına mühür vuracak kutlu gayelere, terörsüz geleceğe ve ayağa kalkan diriliş ruhuna karşı dolaylı reaksiyondur.
İçimizdeki İsrail lobisine karşın ulusal birlik ve dayanışma şuurumuz kudret ve kuvvetimiz olarak düşmana kaygı, dosta da itimat verecektir.
İsrail’in durdurulması hem ulusal güvenliğimiz hem de bölge barış ve istikrarı ismine tarihi bir sorumluluktur. Bahse bahis sorumluluğun inkar yahut ihmali halinde öngörülemez problemlerin çıkması mukadder ve muhakkaktır. ABD ise tarihin ve insanlığın hakikat yerinde konuşlanmalıdır.
“MHP İSRAİL’İN GÜÇ KULLANILARAK ÖNÜNÜN KESİLMESİ DÜŞÜNCESİNDEDİR”
Bu ülke içinde yükselen siyasi basınç ve ayrılık talepleri, 14 Haziran’da pek çok eyalette yapılacak şov ve protestolar hiçbir devletin kendi içinde rahat ve inançlı olmadığına açık işarettir. Milliyetçi Hareket Partisi, İsrail’in kesinkes güç kullanılarak önünün kesilmesi niyetindedir. Çünkü öteki bir seçenek kalmamıştır. Kaldı ki kelamın kararı bitmiş, diplomasi ve diyalog arayışları her fırsat ve vakitte tesirini kaybetmektedir.”
Kaynak: Haberler.com
