HATAY Antakya’dan getirilen 100 köpek ve 32 kedi, İstanbul ve İzmit’teki 25 veteriner kliniğinde tedavi altına alındı. Tedavisi tamamlanan birtakım köpek ve kediler sahiplerine ulaştırılırken, öbürleri sahiplendirilmeye başlandı.
Depremlerde Hatay Antakya’da kimileri enkaz altından çıkarılan 100 köpek ve 32 kedi, istekli veterinerler tarafından Pendik’teki bir veteriner kliniğine getirildi. Buradan İstanbul ve İzmit’teki 25 veteriner kliniğine götürülen, 50 veteriner doktor ve 10 veteriner teknikeri tarafından tedavi edilen ve bakımları yapılan hayvanların bir kısmı, mikroçipleri sayesinde sahiplerine teslim edildi. Öbürleri ise tedavileri tamamlandıkça sahiplendiriliyor.
“TOPLU VE İSTEKLİ BİR ÇALIŞMAYLA MESLEĞİMİZİN GEREĞİNİ YAPTIK”
Veteriner tabip Hayal Deniz, “İstanbul Veteriner Tabipler Odasına bağlı çalışan öteki tüm klinikler üzere biz de sarsıntılar sonrası elimizden mesleksel olarak gelen her şeyi yapmak ismine, orada misyon alan meslektaşlarımızla birlikte büsbütün istekli bir çalışma yürüttük. Barınaklarda ya da istekli hayvan toplayan arkadaşlarımızla irtibata geçip, sarsıntı bölgelerinden nakil araçlarıyla kliniklerimize getirdik. Bu süreçte üniversite arkadaşlarımla birlikte buraya gelen bütün hayvanları kapasitemiz ölçüsünde ortamızda paylaştık, tedavilerini gerçekleştirdik. Birçoğunun operatif durumları vardı. Birçoğu bölgedeki şartlardan ötürü viral hastalıklardan etkilenmişti. O yüzden istekli bir çalışmayla mesleğimizin gereğini yaptık. Bize Antakya’dan 100 köpek, 32 tane de kedi geldi. Orada hem İstanbul’dan hem de Ankara’dan meslektaşlarımız bu bahiste aracı oldular ve günlerce bölgede çalıştılar. Transferlerle buraya gelen hayvanları da İstanbul’daki meslektaşlarımızla birlikte tekrar uygun durumda olan kaç kişi varsa aldık. Viral testlerden sonra kliniklerinde tedavilerine devam ettiler” dedi.
“UZUN MÜHLET ENKAZDA KALMIŞTI. HEM KUYRUĞU KIRILMIŞTI HEM DE KALÇASI.”Klinikte tedavi ettikleri bir kediyle ilgili bilgi veren Deniz, “Bu çocuk bize Antakya’dan geldi. Uzun müddet enkazda kalmıştı. Hem kuyruğu hem de kalçası kırılmıştı. Kırık ağrıları dışında, ağrı kaynaklı dışkısını ve tuvaletini de yapamıyordu. Münasebetiyle hem kalça operasyonu hem de kuyruk amputasyonu yaptık. Kırıldığı için kuyruğu uzaklaştırmak zorunda kaldık. Şu anda hem tuvalet muhtaçlığını kendisi karşılıyor hem de bebek adımları atmaya başladı. İnşallah bütün süreci tamamlayıp onu da öbürleri üzere yuvasına vermeyi planlıyoruz” dedi.
“HASTANEDEN ÇIKINCA BİRİNCİ KÖPEĞİNİ SORMUŞ, KÖPEĞİ TESLİM ETTİK”
Kedi ve köpeklere mikroçip takılmasının ehemmiyetini vurgulayan Düş Deniz, “Biz bu süreçte şunu gördük. Birçok insan hayvanını bulamadı. Yani kayıp hayvanlara ulaşım konusunda önemli bir irtibatsızlık yaşandı. Bazen Antakya’dan ulaşan arkadaşlarımız, buraya gelen insanları hayvanını teslim etmemiz için bize gönderdi. Bazen de hayvanların mikroçiplerini okuttuğumuz için, yönlendirilmiş telefonlarından ailelerine ulaştık. Hala sahipleri hastanede olan köpekler vardı, akrabalarına teslim ettik. İki hafta evvel hastaneden çıkınca birinci evvel köpeğini soran bir bayana, köpeğini akrabası teslim etti. Mikroçipin ne kadar değerli olduğunu görmüş olduk” diye konuştu.
Kaynak: Son Dakika
