HATAY’ın Samandağ ilçesinde yaşayan Sağaltıcı ailesi, yıllarca emek verip yaptıkları ve sarsıntıda anneleri Melek Sağaltıcı’nın da çöken birinci katında hayatını kaybettiği konutlarının iş makinesiyle yıkılışını hüzünle izledi. Mesut Sağaltıcı, “Hepimizin tırnaklarımızla hafriyata kazıya yaptığımız her şey enkazın altında kaldı. Hayallerimiz, çocuklarımızın geleceği birer birer gitti” dedi.
Türkiye’yi sarsan 46 binden fazla kişinin ömrünü yitirdiği Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan en fazla etkilenen vilayetlerden Hatay’da yüzlerce bina yerle bir oldu. Kentte iş makineleriyle enkaz kaldırma çalışmaları ve hasarlı binaların yıkımı sürüyor. Birtakım vatandaşlar, konutlarının bulunduğu ağır hasarlı binaların yıkılışını çaresiz gözlerle izledi. Samandağ ilçesinde yaşayan Sağaltıcı ailesi de o ailelerden biri. Sarsıntı günü yurt dışında olan Mesut Sağaltıcı’nın (36) eşi Aslı Sağaltıcı (26), 1 katı çöken meskenlerinin 3’üncü katından 2 çocuğuyla birlikte camı kırdıktan sonra pencereden inerek çıkabildi. Sarsıntıdan 3 gün sonra Hatay’a gelebilen Mesut Sağaltıcı ile kardeşi Seyhan Sağaltıcı (33), kendi imkanlarıyla çadır kurup, aile olarak yerleşti. Sağaltıcı çiftinin çocukları Rüzgar (5) ile Hasan (6) ise çadırın önünde oynayarak, zelzelenin tesirlerinden kurtulmaya çalışıyor.
‘PENCEREYE GİTTİĞİMDE BAKTIM Kİ MESKEN YERDE’Seyhan Sağaltıcı, anneleri Melek Sağaltıcı’nın sarsıntıda hayatını kaybettiğini, cenazesini 3’üncü günde enkazdan çıkarabildiklerini söyledi. Annesi ve 15 yıl evvel vefat eden babasının fotoğraflarıyla enkaz başında bekleyen Seyhan Sağaltıcı, 15 yıldır yurt dışında çalıştığını, sarsıntı öncesinde müsaadeye geldiğini söyledi. Sağaltıcı, “Deprem anında evdeydim. Geçecek sandım, o yüzden meskende durduk. Kapıya gittiğimde açamadım, sıkışmıştı. Pencereye gittiğimde baktım ki konut yerde. Pencereden atladım. Annem giriş kattaydı, ona seslendim fakat ses alamadım. Ses alamayınca ben çöktüm. Yengem 3’üncü kattaydı. Pencere demirlerine çıkıp çocuklarıyla onu indirdim. Kendi yaptığımız çadırlarda kalıyoruz. Konteyner bekliyoruz. Çok üzgünüm, paramparçayım” dedi.’EVDEN ÇIKAMAYACAĞIMIZI SANDIM’Yaşadıklarının çok makûs olduğunu belirten Aslı Sağaltıcı ise “Kötü bir sallantıyla uyandım. Bir an konuttan çıkamayacağımızı sandım. Camı kırdık ve pencereden inerek çocuklarımla kurtulduk. Aşağıya indimde kaynanam enkaz altındaydı. Tutunacağımız bir büyüğümüz o vardı, o da gitti. Şu an çaresizce meskenin yıkılışını izliyoruz. Bütün anılarımız, birikimimiz, her şeyimiz yıkılan enkazda kaldı. Çocuklarımı kurtaramayabilirdim. Çok makus bir duyguydu” diye konuştu.’BÖYLE BİR ŞEYLE KARŞILAŞACAĞIMI İDDİA BİLE ETMEDİM’Deprem haberini alınca yurt dışından fakat 3 günde ailesinin yanına ulaşabildiğini söyleyen Mesut Sağaltıcı, “Ulaştığım güne kadar gözüme uyku girmedi. Annem enkaz altındayken gözümü bile kırpamadım. Yaşadıklarımı anlatmaya dilim dönmüyor. Kendi imkanlarımızla, annemin cenazesini çıkarabildik. Zelzelesi duyunca bu türlü bir şeyle karşılaşacağımı iddia bile etmedim. Bu sarsıntıdan çok büyük bir felaket. Annemin cenazesini tek modül çıkarabilmek bile bizi keyifli etti” sözlerini kullandı.’ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ, HER ŞEYİMİZ ENKAZ ALTINDA’Yaşadıklarının unutulmayacak şeyler olduğunu anlatan Sağaltıcı, “Babam 30 yılını yurt dışında çalışarak geçirdi. Annemin, kardeşimin, hepimizin tırnaklarımızla hafriyata kazıya yaptığı her şey enkaz altında kaldı. Hayallerimiz, çocuklarımızın geleceği her şeyimiz enkazın altında birer birer gidiyor. Söylenecek kelam kalmadı. Vatanımız sağ olsun. Ülkenin dört bir yanında uzanan eller keder görmesin” dedi.
Aile üyeleri, 3 katlı meskenlerinin iş makinesiyle yıkılışını ise hüzünle izledi.
Kaynak: Son Dakika
