Kazakistan’ın Almatı kentinde “Türk Dünyası ve Pir-i Türkistan: Yesevi Yolu ve Mirası” paneli düzenlendi.
El Farabi Kazak Ulusal Üniversitesi konut sahipliğinde düzenlenen “Ahmet Yesevi ve Kazakistan’daki Etkileri” paneli, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi öncülüğünde, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) dayanağıyla hayata geçirilen “Yesevi Yolu ve Mirası” projesinin milletlerarası üçüncü etabını oluşturdu.
Türkiye ve öteki Türk Cumhuriyetlerinden araştırmacıların iştirakiyle gerçekleşen panelde, Ahmet Yesevi’nin Kazak bozkırlarında filizlenen hikmet geleneği ile bu geleneğin günümüzdeki yansımaları ele alındı. Ayrıyeten, Yesevi’nin fikir dünyasının çağdaş Türk gençliğine nasıl aktarılabileceği sorusu da tartışıldı.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Orbay, panelin açılış konuşmasında, Ahmet Yesevi’nin Türk Dünyası’ndaki manevi rolüne vurgu yaptı.
Orbay, “Yesevi Yolu ve Mirası” projesinin ise kültürel birlikteliğe katkı sağlayacağını kaydetti.
Proje Koordinatörü Prof. Dr. Sadullah Gülten’in moderatörlüğünü yaptığı panelde, Prof. Dr. İlhan Şahin ‘Hoca Ahmet Yesevi ve Coğrafyası’, Prof. Dr. Feridun Emecen ‘Osmanlı Beyliği’nin Kuruluşunun Manevi Tabanının Kökenleri ve Türkmen Dünyası’, Prof. Dr. Fatih Ünal ‘Ahmet Yesevi’nin Kavmi Mensubiyeti Hakkında Görüşler’ ve Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu ise ‘Türk Şuubiye Hareketi ve Ahmet Yesevi’ isimli sunum yaptı.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Mesut Karakulak, AA muhabirine, projenin Almatı ayağının panel ve sunumların yanı sıra üniversiteler ortası işbirlikleri, saha izlenimleri ve gençlere yönelik atölye çalışmalarıyla zenginleştirilen bir aktiflik olduğunu söyledi.
Karakulak, “Yesevi Yolu ve Mirası” projesinin birinci etabını Azerbaycan’da, ikinci etabını da Kırgızistan’da hayata geçirdiklerini belirterek projenin sadece kültürel bir hatırlama olmadığını tıpkı vakitte Türk Dünyası’nın müşterek manevi kodlarını yine kurmayı ve ortak geleceğe irfan temelli bir taraf çizmeyi amaçlayan çok katmanlı bir kültürel diplomasi projesi olduğunu vurguladı.
Kaynak: Son Dakika
