Biruni Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğlu, Haberler.com ekranlarında Meral Karadağ’ın sunduğu “Bilimin Geleceği” programına konuk oldu. Programda öğretmenliğin yalnızca bilgi aktarmakla hudutlu bir meslek olmadığını vurgulayan Ömerustaoğlu, öğretmenlik mesleğinde olması gereken nitelikleri ve 21. yüzyıl eğitiminin dönüşümünü anlattı.
“HERKES ÖĞRETMEN OLAMAZ”
“Herkes öğretmen olamaz.” diyen Ömerustaoğlu kelamlarına şöyle devam etti: “Kişilik özelliği dendiği vakit ünlü filozofumuz Farabi öğretmende bulunması gereken özellikleri sayar. Öğretmen bir defa özverili olacak. Öğretmen heyecanlı olacak. Öğretmek için heyecanlı olacak. Öğretmen sevecek. En önemlisi neyi sevecek? İnsanı sevecek. Çocukları, öğrencilerini sevecek. Öğretmeyi sevecek.”
“ÖĞRETMEN ANLAMANIN İÇERİSİNDE KİŞİSEL FARKLILIKLARI BİLECEK”
Prof. Dr. Ömerustaoğlu, iyi bir öğretmenin yalnızca genel manada insanı değil, her öğrencinin ferdi özelliklerini de tanıyıp anlamaya çalışması gerektiğini söz etti:
“Öğretmen insanı anlayacak. İnsanı dinlerken öğrenciyi yargılayıcı olmayacak. Onu anlamaya çalışacak, kişisel farklılıkları bilecek bu anlamanın içerisinde. Bir insan manası var genel manada, tümel manada. Bir de Ayşe, Fatma, Ali, Mehmet bunların ferdî özellikleri var. Karşısına geldiği vakit öğrencisi onu anlayabilecek. Onu da tanıyabilecek. O genelin içerisinde özeli de ayırt edecek. Ona nazaran ona rehber olacak, yardımcı olacak.”
“ÖĞRETMEN REHBER OLACAK”
Günümüzde bilgiye ulaşmanın artık çok kolaylaştığını belirten Ömerustaoğlu, öğretmenlerin bilgi kaynağı olmaktan çok rehberlik işlevine sahip olması gerektiğini vurguladı:
“Bugün artık öğretmenliğin işlevi değişti zira. İşlev değişti. Yani evvelce öğretmen dediğim bilgi küpü bir insan. Lakin artık bilgi küpü değil. Artık öğrenci, öğretmenin de müsabakadan evvel bilgiye ulaşıyor. İnternet var artık. Google hazretleri var, artık CheckGPT var. İşte onların üzerinde bir bakıyorsunuz, oraya giriyor, yazıyor. Her şeyle ilgili çabucak hemen bilgi sahibi oluyor. Birtakım öbür, daha güçlü otoriteler var hatta. E pekala öğretmen ne yapacak bu vakit? İşte öğretmen burada bir rehber olacak.”
“BİZ ÖĞRENCİNİN AKLINI EĞİTMEK ZORUNDAYIZ”
Eğitimin temel hedefinin artık bilgi vermek değil, düşünmeyi öğretmek olduğunu lisana getiren Ömerustaoğlu, 21. yüzyıl maharetlerinin birçoklarının direkt düşünme ile ilgili olduğunu belirtti:
“Artık eğitimin amacı temelde düşünmek için aklı eğitmek olmalı. Biraz evvel dedik ya 21. yüzyıl yetkinlikleri… 10 temel yetkinliğe bakıyorsunuz 6 tanesi direkt doğruya niyet ile ilgili. Eleştirel düşünme diyor, yaratıcı düşünme, zihinsel esneklik, müzakere karar verme. 6 tanesi direkt düşünmeyle ilgili olunca ne olacak? Biz daha yeterli düşünmesi için öğrencinin aklını eğitmek zorundayız. Öğretmenin rehberliği burada olacak.”
“SORU SORMAYAN BİREY GELİŞEMEZ”
Öğrencilerin düşünsel gelişiminde soru sormanın kıymetine de dikkat çeken Ömerustaoğlu, Sokrates’in ünlü kelamına atıfta bulundu:
“Aklı eğitirken ki en değerli şey ne olacak? Öğrenciyi sorgulatmaya alışacak. Hani Sokrates’in bir kelamı vardır. Der ki; sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez. Sahiden öyledir. Soru sormayan birey gelişemez. Soru sormayan araştırmacı, araştırmalarında çok fazla ara alamaz. Zira bütün araştırmamız, bütün bilimsel buluşlarımız, bütün ortaya koyduğumuz eserler, bilgi eserleri hepsi bizim sorduğumuz soruya bağlı.”
Kaynak: Son Dakika
